13 Ocak 2010 Çarşamba

Viyana, cafeler ve daha fazlası ...






Gezdik, gördük ve geldik demiştim bir önceki yazımda. Bu yazımda sadece Viyanayı anlatacağım kısaca. Çünkü Çek cumhuriyeti, Slovakya ve Macaristan ne yazık ki pasta konusunda epey zayıf. Hatta sadece tatlıları değil mutfakları da ilgimi çekmedi. Bu yüzden sizlerle asıl olarak Viyana cafelerini paylaşmak istiyorum. Belki sonrasında fotoları düzenleyebilirsem Prag ve Budapeştedeki nefis italyan yemeklerinden bahsederim.

Pelinciğim sormuşsun hemen buradan yanıtlayayım. Çocuklarla gitmedik biz. Zaten çok uygun değil çocuklar için, hem hava soğuktu hemde öyle çok yürüyorsun ki mümkün değil dayanmaları. Ancak Prag da çocuklar ile yapabileceğin aktiviteler mevcut. Kukla tiyatroları, doğal yaşam müzesi çok ilgilerini çeker bahar-yaz aylarında tercih ederseniz tabi.




Yılbaşı öncesi tüm sokaklar ışıl ışıldı. Büyülendim ben Viyanada hala da etkisindeyim. Gerçekten en görkemli süslenen şehirdi görüdüklerim arasında. Gecesi ayrı güzel gündüzleri apayrıydı. Her yer tarih kokuyordu hayran kaldım bu kadar güzel koruyabilmelerine .

Viyana da kalacağımız süre azdı ancak yemek istediğim ve görmek istediğim öyle çok şey vardı ki. Neyseki yemek maksadıyla gitmeyi planladığım heryere gittim Hotel Sacher hariç.

Bir gün önceden Demel pastanesini buldum maalesef 19:00 da kapanıyormuş. Bende yerini iyice öğrendim. o gece nordsee'nin jumbo karideslerini, kalamarını ve yengeç bacaklarını yedik.



Ertesi gün ilk durağım yine methini çok duyduğum cafe landtmann oldu. İçerisi tıklım tıklımdı hemen bu cafeye özgü yukarıda görmüş olduğunuz spesifik pastasından istedim. Ben tadını çok sevdim. Eşim sıradan buldu. kahve olarak da mozart kahvesini içtim. Likörü yoğundu ama ben baskın tatları sevdiğim için beğendim. Cafe landtmann hem hizmet hemde lezzet açısından memnun ediciydi.


1-2 saat sonra Viyana Schnitzel yemek için Figmüller'e gittik. Figmüllerin bir pasajın içinde, birde pasajın çıkışında 20 mt kadar ilerde sağ kolda 3 katlı bir yeri var. Yer bulmak ne mümkün. Pasaj içinde ki yerinde kuyruk dışarıya taşmıştı ve garsonlar yaklaşık 4 saat gibi bir bekleme süresi önerince pasaj dışında ki yeri bulduk hemen. Burası da 3 katlı olmasına rağmen. 15-20 dk kadar sıra bekledik.

Neyse sonunda oturduk ve ilk hüsran kırmızı et ile yapılan schnitzelleri sadece domuzdan yapılıyormuş.
mecburen tavuk snitsel tercih ettik. Ev yapımı hafif buruk beyaz şarap eşliğinde yediğimiz tavuk schnitzel oldukça lezzetliydi. Yanına aldığımız hardallı patates salatası ile nefis ötesiydi.
Figmüller çok kalabalık ve çok sıra bekleniyor. Eminim orada çok daha güzel schnitzel yapan restorantlar vardır. Hatta bindiğimiz bir taksici Figmülleri bilmiyordu bile, bize snitsel için önerdiği 3 yeri aklımızda tutamayınca Figmüllerde karar kıldık.



Öğle yemeği sonrası şehri turladıktan sonra akşamüstü sabırsızlıkla beklediğim Demel pastanesine gittik. Ama yine bizi upuzuuun bir kuyruk bekliyordu. Yanımdakiler gidelim desede yerimden kımıldamayı bile düşünmedim.Ve çaresiz bekledik. Bu sırada ben Demelin fotolarını çekmeye çalıştım. Vitrini oldukça ufak ama içeride ki kısımda ise alışveriş yapabileceğimiz geniş standlar var. İçerisi hıncahınç doluydu. Değil fotoğraf çekmek gezmek bile mümkün değildi. Ama yine de birkaç kurabiyeyi fotoğrafladım tamamı royal icing ile yapılmışdı kurabiyelerin. Alttaki fotoğrafta üstteki iki foto kurabiyelerin. sol alt Demelin vitrini.


İçeride ise yukarı çıkarken cam bölmeyle ayrılmış mutfak kısmı görünüyordu. Bu kısımda süslemeler yapılıyor ancak bizim gittiğimiz saat pastanenin kapanış saatine yakın olduğu için bir tek marzipandan yapılan kurbağa modellemelerini fotoğraflayabildim...Çok şekerler değil mi?



Standart kahvemi yani lattemi istedim ve "Apfel Strudel" ile "Sacher Turta" siparişi verdim. Sacher turta için iki adres öğrenmiştim asıl yeri yani isim hakkı Hotel Sacher'e aitmiş. diğeri ise Demeldi. Maalesef sacher turta kalmamışdı. Apfel strudeli ise daha önce tatmamıştım dolayısıyla iyi mi kötümü kıyaslama şansım yoktu. Eminim iyi olduğuna ama ben lezzetini çok da beğenmedim. Bol miktarda elma-tarçın karışımı ile incecik milföye benzeyen hamur ile yapılıyor. Elmalı payın daha hafifi. Eşim yine sıradan kekimsi bir lezzet olarak tanımladı : )))Ben zor beğenirim ama o daha da beter : )) sayesinde onlarca pandispanyam, pastam çöpe giderdi ilk başlarda. O yüzden de onun beğenileri çok çok önemli benim için. O beğeniyorsa tamamdır ; ))

Sonrasında Hotel Sachere ne gidecek vaktimiz nede midemizde yerimiz kaldı. Sacher turtayı yerinde yemedik ama tadına baktık. Gece için gittiğimiz Heuriger şarap evlerinin bulunduğu Grinzingde dana etiyle yapılmış viyana schnitzel, patates salatası, ev yapımı kırmızı şarap, peynir tabağı sonrasında tadına baktık. Sacheri birçok kez yemiştim bu güzel yapılmış bir sacher turtaydı. Ama Hotel Sacher de yememek içimde kaldı doğrusu.
Aşağıda Grinzingdeki şarap evinden 1-2 kare mevcut.





Viyanadaki bir çok cafe yeni yıl içimn özel ürünlerle vitrinini süslemişti. Hepsine girmek mümkün olsaydı keşke. En üstteki fotoğrafta mavi fonda yapılmış kurabiye evler ve alttaki kurabiye kızaklar Gerstner'in vitrinini süslüyordu.
Aşağıda ki dev kurabiye ev ise bir başka cafedeydi ve benim en beğendiğim oldu.Yine birbirinden güzel marzipan ile yapılmış figürler hemen her cafenin vitrinindeydi. Ve tabi sokaklardaki standlar bile ışıl ışıl ve neşeliydi.




1 yorum:

Eya dedi ki...

Fundaciiiigim...en güzel zamanda gitmissiniz...pek güzel gecmis...sevgiler

zehra

 
Pasta Şehri Blog Design By GeCe and Bella Design